Yaşam

Osmanlı’da Hanım Sultanların Yaptırdığı Mimari Eserler

Osmanlı döneminde padişahların yaptırdığı birçok mimarinin yanı sıra  hanım sultanlar da ‘’halka hizmet’’ düşüncesiyle hastaneler, camiler, çeşmeler, su yolları, külliyeler yaptırmışlardır. Öyle ki bu anlayış hanım sultanlar arasında neredeyse vakıf yarışına dönüşmüş, şahsi ziynetlerini halka hizmet için harcamışlardır. Kimi sultanlar yeni baştan bir imar başlatmışsa da bazıları da inşası durdurulmuş yapılara bağışlarda bulunarak tamamlanmasını sağlamış ya da zarar görmüş yapıları restore ettirmişlerdir. Haseki Hürrem Sultan başta olmak üzere Bezmialem Valide Sultan, Mihrimah Sultan, Ayşe Hafsa Sultan bu hayır işlerinde akla gelecek ilk isimlerdir. Osmanlı’da Hanım Sultanların Yaptırdığı Mimari Eserler..

Osmanlı’da Hanım Sultanların Yaptırdığı Mimari Eserler

  1. Haseki Külliyesi

         Haseki Külliyesi, 1558 yılında İstanbul’a Hürrem Sultan tarafından Mimar Sinan’a yaptırılmıştır. Külliyenin içerisinde cami, medrese, hamam, sıbyan mektebi, imaret, darüşşifa ve çeşme bulunmaktadır. Külliye içerisindeki yapıların yapılma tarihlerinin farklı olmasından anlaşılır ki külliyenin tamamı tek bir plan çerçevesinde tasarlanmamıştır. Külliyenin ilk yapılan birimi camidir. Haseki Camii 1538-1539 yılları arasında tamamlanmış fakat cemaatin camiye sığmaması sebebiyle 1612 yılında Sedefkar Mehmed Paşa tarafından genişletilmiştir. Camii içerisinde en çok dikkat çeken yer kubbesidir. Kubbede lacivert, yeşil ve kırmızı renklerinin hakim olduğu şemse ve yıldız motifleri bulunmaktadır.

haseki külliyesi
Haseki Külliyesinin bir görünümü

Külliyenin sonraki yapıları ise bir yıl arayla yaptırılan medrese ve sıbyan mektebidir. Medrese, 1539-1540 yılları arasında tamamlanmıştır. Yapı, hepsi kubbeli ve ocaklı olmak üzere on odadan oluşmaktadır. Sıbyan mektebi ise kapalı ve açık olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır.

Külliyenin ilk yapısı olan Haseki Camii’nden on iki yıl sonra ise emaret ve darüşşifa tamamlanmıştır. Külliyenin en dikkat çeken ve özgün  kısmı darüşşifadır. Darüşşifa’ya 1963 yılına kadar poliklinik, tımarhane, kadınlar kısmı gibi fonksiyonlar eklenmiştir. Haseki Darüşşifası’nın önemi ise dünyanın ilk kadın hastanesi olmasıdır. 1843 yılından sonra darüşşifa tamamen kadınlara tahsis edilmiştir.

Haseki Darüşşifası hizmet verdiği süreç boyunca birçok kez isim değiştirmiş;  bu darüşşifa için Haseki Mecanin Müşahede- hanesi, Darülcünun Bimarhanesi, Haseki Sultan Kadın Darüşşifası, Haseki Şifahanesi, Acezehane, Haseki Nisa Hastanesi gibi isimler de kullanılmıştır.

  1. Edirnekapı Külliyesi

İstanbul Edirnekapı’ya Kanuni Sultan Süleyman’ın kızı Mihrimah Sultan Tarafından Mimar Sinan’a yaptırılmış olan Edirnekapı Külliyesi’nin inşa tarihi kesinkes bilinmemekle beraber XVI. yüzyılda surlar içerisindeki en yüksek bölgeye yaptırıldığı bilinmektedir. Külliye içerisinde cami, medrese, sıbyan mektebi, çifte hamam, arasta, çeşme ve türbeler vardır.

Edirnekapı külliyesi
Edirnekapı Külliyesinin bir görünümü

Edirnekapı Camii dikdörtgen biçiminde bir avluya sahip olmakla birlikte çevresi külliye medresesinin hücreleriyle çevrilidir. Caminin avlusunun tam ortasında mermer havuzlu bir şadırvan vardır. Aynı zamanda bu caminin minberi de mermerden yapılmış, oymalı estetik bir yüzeye sahiptir.

Edirnekapı Külliyesi’nin medresesi külliyeyi üç cephede sarar fakat medresenin sadece sağ ve soldaki iki kısmında kubbeli hücreler bulunmaktadır. Sağ ve solda toplam yirmi iki hücreden oluşan medresenin bir kısmında on, bir kısmında on iki hücre bulunur. Bunun sebebi; medresenin inşaatının, camininkinden sonra başlatılması ve inşaat alanının surlara yakın bulunmasından dolayı külliyenin bir kısmının asimetrik olarak yamuk inşa edilmesidir. Medresede dershane olmayışı ise dikkat çeken noktalardandır, dersler camide işlenmektedir.

Külliyenin türbesinde ise Mihrimah Sultan’ın kızı Ayşe Sultan’ın eşinin ve aile mensuplarının kabirleri bulunmaktadır. Bu türbe ve külliyenin geri kalanı zaman zaman deprem ve yangın sebebiyle ciddi hasarlar görmüş ve restore edilmiştir. Restore edilen türbenin son hali dört duvarla çevrili olup çatısı açık bırakılmıştır.

Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sine göre Edirnekapı Külliyesi:

‘’Edirnekapısı’nın iç yüzünde bir âli zemin üzerinde mebnî bir cami-î âlîdir, sâir selâtin camilerinin kasrı makamındadır. Süleyman Han kızı namına inşa ettirerek cemî-i masârifi hazine-i şahaneden sarfolunmuştur. Mihrap ve minberi ve mahfili gayet musannadır; amma hünkâr mahfili yoktur ve taşra haremi serâpâ çınar ağaçlarıyla sâyedar olmuştur. Dört tarafı medrese hücrelidir. Bir hamamı bir çarşısı vardır lâkin dârüzziyâfesi ve dârüşşifası yoktur. Minaresi bir tabakalı serâmed bir minaredir.’’

  1. Hafsa Sultan Külliyesi

Klasik Dönem Osmanlı Mimarisini yansıtan Hafsa Sultan Külliyesi; Kanunî Sultan Süleyman’ın annesi, Yavuz Sultan Selim’in eşi olan Ayşe Hafsa Sultan tarafından Manisa’ya yaptırılmıştır. Külliye; bünyesinde cami, imaret,

medrese, sıbyan mektebi, hamam, hankah ve darüşşifa bulundurmaktadır. Dikkat çeken nokta ise külliyenin sunduğu hizmetler ve bu hizmetler için tayin edilen kişi sayısıyla yapılan harcamalar. Örnek verecek olursak, külliyenin imaretinde düzenli olarak yemek çıkarılmaktaydı. Verilere göre düzenlenen bu yemekler için kullanılan yıllık et 16.727 kilogram, buğday ise 90.500 kilogramdır. Oldukça fazla olan bu veriler bize bu külliyenin vakıf anlayışında ne kadar hassas ve cömert davrandığını göstermektedir.

Hafsa Sultan külliyesi
Hafsa Sultan Külliyesinden bir görünüm

Sultan Camii, namı diğer Mesir Camii ise kapısındaki dört mısralı Arapça sülüs kitabe ile insanları karşılar. Barok süslemeleriyle estetik bir bütünlük oluşturan kapının ardından iç kısım geniş ve ferah olmakla birlikte iç kısımda mermerden yapılmış sade minber ve mihrap bulundurmaktadır.

Sultan Camii’ne Mesir Camii denmesinin sebebi ise alim Merkez Efendi’nin Hafsa Sultan’ı tedavi etmek için mesir macunu kullandığı bilinmektedir. Bu yüzden halk dört yüz yıldır Sultan Camii bahçesinde dağıtılan mesir macunlarına ithafen camiye Mesir Camii demeye başlamıştır.

Bu külliyenin en önemli yapısı ise darüşşifadır. Hafsa Sultan Darüşşifası bir kadın tarafından yaptırılan ilk şifahane olarak bilinmektedir. Bu darüşşifa; bir başhekim, bir cerrah, bir akıl hastalıkları uzmanı, iki göz doktoru, iki eczacı ve yardımcıları, dört hastabakıcı, bir katip ve bir idarecinin çalıştığı ciddi bir hastanedir. Hafsa Darüşşifası’nda belli bir dönem akıl hastalarının müzikle tedavi edildiği de kaydedilmektedir.

  1. Saliha Sultan Çeşmesi

Bir diğer adıyla Azapkapı Çeşmesi, Sultan II. Mustafa’nın zevcesi Saliha Sultan tarafından Azapkapı Camii’nin yanına yaptırılan zarif bir çeşmedir. Çeşmenin kitabesinde yazılanlardan  anlaşıldığı üzere çeşme, XVII. yüzyılda yaptırılmıştır. Çeşme ve sebillerin hattatı ise Eğrikapılı Mehmed Rasim Efendi’dir.

Saliha Sultan Çeşmesi
Saliha Sultan Çeşmesinden görüntü

Saliha Sultan çeşmesinin şöyle bir hikayesi vardır: Sultan I. Mahmud semtin su ihtiyacını karşılamak için bir su şebekesi kurup Tophane Çeşmesini yaptırır. Çeşmeden su taşırken testisini kıran küçük bir kız Valide Sultan’ın dikkatini çeker ve kızı saraya aldırır. Bu küçük kız sarayda yetişir ve padişah zevcesi olur. Kız Saliha Sultandır ve Azapkapı Çeşmesini bu anı hatıratına yaptırmıştır. (Hikayenin resmi bir dayanağı bulunmamaktadır. Halk arasında anlatılagelmektedir.

  1. Aziziye Camii

         Aziziye Camii IV. Mehmed’in kızı Hatice Sultan’ın eşi Musahib Mustafa Paşa tarafından Avrupa barok mimarisi ve rokoko tarzlarının işlenerek inşa edilmiştir. Camiinin şiddetli bir yangınla büyük bir kısmının hasar gördüğü bilinmektedir. 1867 yılında Sultan Abdülaziz’in annesi Pertevniyal Sultan’ın restore ettirmesiyle bu nadide cami günümüze kadar ulaşabilmiştir.

Aziziye Camii
Konya Aziziye Camiden bir görünüm
  1. Bezmialem Valide Sultan’ın Hayırları
Bezmialem Valide Sultan
Bezmialem Valide Sultan’ın yaptırdığı çeşme

         Sultan II. Mahmud’un hanımı olan Bezmialem Valide Sultan, hayatı boyunca birçok hayır ve hizmet kurumunu insanlara kazandırmıştır. Osmanlı Tarihi’nde Bezmialem Valide Sultan, yaptırdığı büyüklü küçüklü bütün hizmetleri ile oldukça önemli bir isimdir. Yaptırmış olduğu belli başlı eserleri sayacak olursak, Gureba-i Müslimin Hastanesi Türkiye’nin modern anlamda yaptırılmış ilk hastanesi önemini taşımaktadır. Ayrıca Mekke’ye de Gureba-i Müslimin hastanesi yaptırmıştır. Yine Türkiye’de Valide Sultan, dönemin salgın hastalıklarıyla başa çıkmak için Beyoğlu Nisa Hastanesi’ni yaptırmıştır. Valide Mektebi, Bezmialem Valide Mektebi, Bezmialem Sıbyan Mektebi, Yeşil Mektep olmak üzere dört farklı mektep kurdurtmuştur. Tespit edilebildiği kadarıyla on ikisi İstanbul’da olmak üzere iki Medine’de, biri Kerbelâ’da çeşme ve sebil yaptırmıştır veya restore ettirmiştir. Bu çeşmelerden en çok göze çarpanı Beşiktaş’taki Bezmialem Valide Sultan çeşmesidir.

Ruhunuza İyi Gelecek Değerli Taşlar

Virginia Woolf Neden İntihar Etti?

Tablolara Konu Olmuş Kadınlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu