Ordan Burdan

Celaleddin Harezmşah Kimdir?

Celaleddin Harezmşah, Harezmşahlar Devleti'nin son hükümdarı.

Celaleddin Harezmşah Kimdir?

Doğum tarihi kesin olarak bilinmeyen Celaleddin Harezmşah, Alaaddin Muhammed’in ve Hintli bir cariye olan Ayçiçek Hatun’un oğludur. Asıl adı Mengübirti olan Celaleddin Harezmşah, Harezmşahlar Devleti’nin son hükümdarıdır.

Babası Alaaddin Muhammed, 1215 yılında Gur ve Gazne bölgelerini hakimiyeti altına alınca Celaleddin’i Gûr, Herat, Garcistan ve Sicistan ülkelerinin meliki olarak tayin etti. Celaleddin’in babasına halef olması büyük annesi Terken Hatun  tarafından azaltılıyordu. Çünkü Terken hatun Kanklı-Kıpçak asıllı kendi soyundan olan kişileri ordu kumandanlığına seçtiği gibi yine annesi bir Kanklı olan torunu Uzlagşah’ı veliaht olarak tayin ettirmişti. Uzlagşah’a en mühim eyaletleri vermişti.

1220 tarihinde Harizm, Moğollar tarafından istila edildi ve Alaaddin Muhammed, Abeskun adalarına sığınmak zorunda kaldı. Terken Hatun ise Moğollar’a esir düştü. Sultan Alaaddin ölümüne az bir zaman kala oğullarını toplayarak veliaht olarak Celaleddin’i tayin ettiğini söyler. Celaleddin kardeşleriyle birlikte şehre dönünce iki şehzade, onlara bağlı olan 7000 asker ve emirler Celaleddin’i öldürmek için hain bir plan yaparlar. Sadık Emirlerden İnanç Han durumu haber alınca Celaleddin’e bildirdi ve şehirden uzaklaşmasını istedi. Bunun üzerine Celaleddin 300 süvari ile Önce Horasan’ın dağlık taraflarına daha sonra Nesa’ya gitti. Şehzadeler ise Harizm’de bir müddet kaldıktan sonra Horasan’a gittiler ve kendilerini takip eden Moğollar ile savaşmak zorunda kaldılar. Moğollar galip gelerek bu iki şehzadeyi orada öldürdüler.

Moğollar, Harizmşahlar’ın başşehri olan Gürgenç‘i kuşatıp ele geçidiler. Bu sırada Celaleddin Nişabur’a geldi ve sınır beylerine kendisine katılmalarını istedi. Moğollar’ın yakjlaştığını haber alan Celaleddin, Zevzen’de bulunan Kahire Kalesi’ne gitti. Kalenin hazinesindeki altınların bir kısmını maiyetindekilere dağıtıp Gazne’ye geldi. Daha sonra Veliyon Kalesi’ni kuşatan Moğollar’ı bozguna uğrattı. Cengiz Han bu haberi alınca Celaleddin’in üzerine yeni bir ordu gönderdi ve yine mağlup oldu. Celaleddin’in kumandanları arasında ganimeti bölüşürken anlaşmazlık çıktı ve Cengiz Han kalabalık bir ordu hazırlayıp onları takibe başladı. Hindistan’a sığınan Celaleddin’e yetişen Cengiz Han, Celaleddin ve askerlerini çembere aldı. Celaleddin azınlık olmasına rağmen Cengiz Han’ın ordusunu tam dağıttı derken Cengiz Han 10 bin kişilik ordusunu nizama sokarak durumu lehine çevirdi. Celaleddin ise Moğollar’ın eline geçmesin diye annesi ve haremindeki kadınları nehre attırdı.

Celaleddin, Hindistan’da ani bir saldırıya uğradı. Kumandanları ölünce Hint askerleri geri çekildi. Bunların ardından Celaleddin, Debdaba Usakun hâkimi Kabaca’nın kızı ile siyasî bir evlilik yaptı. Delhi Hükümdarı Şemseddin İltutmış’dan kendisine uygun bir arazi istedi. Celaleddin’in şöhret ve nüfuzundan çekinen Şemseddin uygun bir yer temin edemeyeceğiniz söyledi. Ardından Kokar hakimi Rai Kokar Sangin’den kızını istedi ve Rai bu isteği kabul edip, oğlunu da büyük bir orduyla Celaleddin’e gönderdi. Bir zaman sonra Kabaca, Şemseddin ve bazı Hint hakimleri Harizmliler’e karşı harekete geçti. tehlikeli bir safhaya gelen durumu gören Celaleddin, yerine Cihan Pehlivan’ı Nâib’i tayin edip Hindistan’dan ayrılmak durumunda kaldı.

Celaleddin Harezmşah
Celaleddin Harezmşah

Kirman’a gelen Celaleddin’den Kirman hakimi Barak Hacib itaat etmesini istedi. Bu sırada Celaleddin’in kardeşi Gıyaseddin Pirşah Azerbaycan’da hüküm sürerken, Salgurlular’dan Sa’d Bin Zengi ise Fars’ta hüküm sürüyordu. Siyasi münasebetlerden dolayı Celaleddin,  Sa’d Bin Zengi’nin kızı ile evlendi. Ardından kardeşi Gıyaseddin Pirşah’ı mağlup etti. Ardından Gıyaseddin, Celaleddin’in huzuruna gelip ona itaat etmek istediğini söyledi. Bu olaydan sonra Celaleddin Harizmşahlar’ın sultanı olarak tahta geçti.

İran’da hüküm süren Celaleddin, daha sonra Azerbaycan’ı ilhak etti. Ardından Gürcistan Krallığı’na doğru harekete geçti. İlk olarak diplomatik yollara başvuran Celaleddin, elçi gönderdi fakat teklifleri reddedildi. Ardından yapılan bir savaşla Gürcüler yenilgiye uğradı. 1226 yılında Celaleddin yönünü yine Gürcistan’a çevirdi, Tiflis’i kuşattı, Kirman’a gitti ve Ani’yi kuşattı. Ardından Kars’ı kuşattıysa da bir sonuç alamadı. Gürcüler’in Ermeni, Alan, Sabir, Laz ve Kıpçaklar’dan oluşan 40.000 kişilik ordusuyla karşı karşıya gelen Celaleddin, Gürcüler ve müttefiklerini hezimete uğrattı.

1224 yılında Huzistan’a giden Celaleddin kışı orda geçirdi. Celâleddin, halifelik arazisine karşı genel bir saldırıya geçmek için öncü birliği yolladı. Bu öncü birlik halifeye bağlı kuvvetleri bozguna uğrattı. Halifeye bir elçi gönderen Celaleddin, halifeden Harizmşahlar’a yardım etmesini istedi fakat halife bunu kabul etmedi. Daha sonra harekete geçti ve önce Tüster şehrini, Basra’yı kuşattı. Dakuka ve Bevazic’i kuşatıp teslim aldı. Halife bu sırada Celaleddin’i Irak’tan atmak için 20 bin kişilik ordu hazırladı fakat Celaleddin karşısında mağlup oldular.

I. Alaeddin Keykubad, Anadolu Selçuklu Devleti için Celaleddin Harizmşah’ın bir tehlike olduğunu görmüş ve Eyyübiler’le dostça ilişkiler kurmuştur. Sonrasında I. Alaeddin Keykubad ve Celaleddin, Moğol tehlikesine karşı dostane münasebetler geliştirmek için birbirlerine mektup gönderdiler. Gürcistan seferindeyken ganimetleri elinden alınan Celaleddin, Ahlat’ı kuşattı. Fakat bu kuşatmada başarılı olamadı. Bu sırada I. Alaeddin Keykubat ile münasebetlerinde gerginlik yaşadılar. Celaleddin, Anadolu Selçuklu Devleti’ni ortadan kaldırmak için önce Ahlat’ı zaptetti. Celaleddin’e mektup gönderen Alaeddin, Tiflis’in fethinden vazgeçip Moğollar’la anlaşmasını söyledi. Aksi taktirde ona karşı cephe alacağını dile getirdi. Celaleddin ise tavsiyeleri dinlemeyip elçiyi alıkoydu. Alaeddin Keykubat ise Celaleddin’i Doğu Anadolu’dan çıkarmak için Eyyübiler’le anlaştı. Alaeddin’in savaş için hazırlık yaptığını öğrenen Celaleddin, Sivas’a doğru yola çıktı. İki ordu karşılaştı ve sayıca üstün olan Alaeddin karşısında Celaleddin savaş alanının terk etti.

Moğollar Celaleddin’i takibe çıktılar bunu duyan Celaleddin önce Gene’ye ardından el Cezire’ye indi. Daha sonrasında Amid önüne geldi ve Moğollar Dicle köprüsü kenarında Celaleddin’e baskın yapıp bütün maiyetini öldürdü. Kendisi ise Meyyafarikin tarafına doğru kaçtı.

Zamanın büyük tarihçilerinden Nesevi’ye göre Celaleddin’in tırmandığı dağda eşkıya ile karşılaşıp öldürüldüğü yönünde bilgi verirken , Ata Melik Cüveyni’ye göre ise Amid dağlarına vardı ve geceyi orada geçirirken bir grup eşkıya tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Gürcü kaynakları ise Cüveyni’nin beyanını uygun bulurlar. Celaleddin’in  öldüğüne inanmayan halk arasında bir çok efsane yayıldı ve ölümünden yıllarca sonra bile Moğollar endişe duydular. Celaleddin’in maiyetindeki emirlerden bazıları Anadolu Selçuklu Devleti’nin hizmetine girmiş bazıları ise Suriye ve Cezire’ye dağılmışlardır.

Büyük bir kumandan ve askeri bir deha olan Celaleddin Harizmşah, kendisini Büyük Selçuklular’ın mirasçısı kabul ediyordu. Türk-İslam tarihinin en cesur hükümdarlarından biri olan Celaleddin, Moğol’a karşı verdiği mücadele ve İslamiyet’i savunan bir kahraman olarak tanınmıştır.

Mehmet Bozdağ’dan Özbekistan İçin “Celaleddin Harezmşah” Dizisi!

BİBLİYOGRAFYA

Nesevî, Sîret-i Celâleddîn-i Mingburnî (trc. Anonim, nşr. Müctebâ Mînovî), Tahran 1344 hş./1965, tür.yer.
İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, Bulak 1356, XII, 177-180, 186-188, 190, 191, 194, 332.
, I, 284, 296, 309, 312-313, 315-317.
, s. 368-371, 374-384.
, tür.yer.
İbn Vâsıl, Müferricü’l-kürûb fî aḫbâri mülûki Benî Eyyûb, Süleymaniye Ktp., Molla Çelebi, nr. 119, vr. 90b, 91a, 116a.
, I, 23.
a.mlf., Âriflerin Menkıbeleri (trc. Tahsin Yazıcı), İstanbul 1984, I, 19.
Mîrhând Muhammed, Sultans du Kharezm, Paris 1840, s. 101.
M. Brosset, Histoire de la Georgie, Petersburg 1849, s. 510, 513.
W. Barthold, Turkestan down to the Mongol Invasion, London 1927, s. 372.
a.mlf., “Çağatay”, , III, 266.
İbrahim Kafesoğlu, Harezmşahlar Devleti Tarihi, Ankara 1956, s. 38 vd., 156 vd., 196-198, 214-239.
Osman Turan, Türkiye Selçukluları Hakkında Resmî Vesikalar, Ankara 1958, s. 82-101, ek s. 93-105.
a.mlf., “Keykubâd I”, , VI, 653-655.
Khorandezî Zeydârî Nasawî, Nafthatu’l-Masolûr, Tahran 1965, s. 159.
Ghulam Rabbani Aziz, A Short History of the Khwarazmshahs, Karachi 1978, s. 119 vd.
İbn Nazîf, “Der Bericht des Ibn Naẓīf al-Ḥamavī über die Schlacht von Jasyčimen” (trc. Hans L. Gottschalk), , LVI (1960), s. 55, 56, 58, 62.
Mükrimin Halil Yınanç, “Celâleddin Harzemşah”, , III, 49-53.
Mirza Bala, “Gürcistan”, a.e., IV, 840-841.
M. Fuad Köprülü, “Hârizmşâhlar”, a.e., V/1, s. 275.
J. A. Boyle, “D̲j̲alāl al-Dīn K̲h̲wārazm-S̲h̲āh”, , II, 392-393.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu