
Halk arasında bilinen ismiyle Arslanhane Camii bir diğer ismiyle de Ahi Şerafettin Camii… Anadolu Selçuklu’dan günümüze kadar tarihi dokusunu koruyarak gelen bir miras… Her bir taşıyla, işçiliğiyle, ustalığıyla göz kamaştırıcı ve özgün yapısıyla adeta bir sanat eseri olan Arslanhane Camii..
Arslanhane Camii Yolu
Ankara kalesinin görkemli kapısından çıkıp sol yola doğru yokuş aşağı giderken bizi Arslanhane camiinin ihtişamlı minaresi karşıladı. Minarenin yapısı ve rengi bana adeta Türk diyarlarından gelen bir his verdi. Camiinin giriş kapısına doğru yaklaşıp kapıyı araladığımda bir süre orada kalakaldım. Çünkü hiçbir camiide rastlamadığım bir atmosferin içinde buldum kendimi.
Mihrap
Caminin kapısını açtığımda o kalın ahşap sütunların arasından bana parlıyordu. Mihrabın kendine özgü bir tılsımı vardı adeta.. ona bakanın içine huzur dolmaması imkansızdı. Böyle dedi orada gönüllü olarak gelip turistlere camiiyi tanıtan bir mimar. Japon turistlerin mihrabın karşısına oturup kalkmak istemediklerinden bahsetti. Gerçekten de dediği kadar vardı. Mihrabın her köşesi tasavvufi sembollerle doluydu. Mihrapta ejderhalar ve güller yan yana işlenmişti. İnsanın içindeki iyilik ve kötülükten bahsediyordu. Nefsi aşıp ilahi aşka varmak gerektiğini figürler anlatıyordu.
Ahi’deki Ahşap Sütunlar
Camiiye girer girmez 24 tane ahşap kalın sütunla karşılaştım. Oldukça yüksek olan ahşap sütunların en üstüne Bizans’tan kalma taşlar yerleştirilmiş. Taş işçiliği ve ahşap sanatının uyumu camiide kendini oldukça belli ediyordu. Camiiye ayrı bir hava katan ahşap sütunların arasından etrafa adeta tarih saçılıyordu.

Arslanhane Camii’nin Minberi
Anadolu Selçuklu’ların ahşaptaki ustalığı kendisini minberlerde de göstermiş, çok az sayıdaki camiide bütün halde bulunan minberler özel tekniklerle yapılmış. Arslanhane Camiinin minberi ceviz ağacından yapılmış ve adeta bir puzzle’ın parçaları gibi birbirine geçirilerek inşa edilmiş.
Zamanının Ender Örneklerinden
Arslanhane Camiinin tavanı zamanının ve tabiiki de bu zamanda bile benzerine rastlanmayan bir ustalıkla yapılmış. Tavan hiçbir çivi kullanmadan birbiri üzerine geçme ve kendinden çivileme yöntemiyle inşa edilmiş. Birbiri üzerine bindirme yöntemiyle yapılan tavan hoş bir görünüme sahip olmuş.
Madalyon
Ahşap tavandan sarkan bir şey ise dikkatimi oldukça çekti. Demir zincire benzeyen o şey tek bir parça ağaçtan birbiri içine girmiş halkalar gibi şekillendirilerek yapılmış yekpare bir madalyondu. Tavanın üzerinde adeta bir kolye gibi sarkıyordu. Bu madalyon deprem olduğunda bir tarafının sarkmasıyla tavanda bir yerde sıkıntı olduğu anlaşılıp tamir edilmesi için yapılmıştı. Diğer bir anlamı ise tasavvufi yönden insanın dünya ve ahiretini dengede tutması gerektiğini kollardan biri düştüğünde insanda manevi bir sıkıntı olduğunu gösterir.
Anadolu Selçuklu’nun sanat harikası olan Arslanhane Camii 2023 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine girmiş. Ankara’ya yolu düşen herkesin muhakkak gidip ziyaret etmesi gereken camiilerden biri.