Sağlık

Babet Giyerken Bir Kez Daha Düşünün!

Göründüğü kadar masum olmaya bilir. Babet giyerken bir kez daha düşünün.

Babet Giyerken Bir Kez Daha Düşünün! Göründüğü kadar masum olmayan babet ayakkabıları giyerken bir kez daha düşünün.

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Dilek Koç Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ayakların vücut dengesinin sağlanmasında adeta kolon görevi gördüğünü belirterek, ayaklarda meydana gelecek  bir olumsuzluğun tüm vücudu etkileyeceğini söyledi. Dr. Dilek Koç Yılmaz verdiği röportajda babet ayakkabılar hakkında bakın neler söyledi.

Babet Giyerken Bir Kez Daha Düşünün!

Dr. Dilek Koç Yılmaz, babetlerin çok sağlıklı olmadığına dikkati çekerek, “Babet  ayakkabılar, yüksek topukluların tersine ayağa binen yükü öne değil topuğa  kaydırarak burada yüklenmeye neden olmaktadır. Ve topuktaki baskı, bilek ve kalça  ağrılarına yol açabiliyor” diye konuştu.

Babetlerin, dış taban kısmının çok ince olduğu için zeminden gelen  darbeleri engelleyemediğinin de altını çizen Dr. Yılmaz, şöyle devam etti:

“Zemin ile ayak arasında kalın bir tabakanın olmaması ayak  travmalarını beraberinde getiriyor. Normalde ayakkabıların taban ve sırt kısımları, ayakların yayılmasını  önlemek ve yük dağılımını desteklemek için daha sert ve ergonomik bir yapıda  üretilmeliler. Ancak babetlerde böyle bir destekleyici bölge bulunmuyor. Bu  yüzden babetler uzun süre giyildiğinde; yürüyüşte şekil bozukluğu, ayak tabanında  yayvanlaşma ve düztabanlık gibi ayak deformasyonlarına neden olabiliyor.”

Babetler de masum değil!

Yılmaz, ayakkabı seçiminde ideal topuk yüksekliğinin 2-5 cm arasında  olduğunu, ayakkabıların burun kısmının yuvarlak ve geniş olması, parmaklar  yeterince rahat hareket edebilmesi gerektiğini ifade ederek, şu önerilerde  bulundu:

“Sentetik materyallerden yerine doğal deriden yapılmış, hava  sirkülasyonu olan ayakkabılar tercih edilmeli. Ayakkabının büyüklüğü en uzun  parmağa göre seçilmeli. Eğer babetlerin rahatlığından vazgeçilemiyorsa, içine  yumuşak bir destek konulmalı ve ayak kavisi desteklenmeli. Dolgu topuklarda ön ve  arka kısmın eşit olması durumunda sorun yaşanmıyor ancak yine de dolgu kalınlığı  10 cm’yi geçmemeli. Aksi takdirde ayak yerden çok yükseliyor ve yaylanma  bozulduğu için diz ve bel ağrıları gözleniyor.

Günün çoğunluğunu ayakta geçirenler için en ideal ayakkabı, bağcıklı  yürüyüş ayakkabılardır. Bunlar; darbe emici tabanlı, geniş, içi pet ile  desteklenmiş ve yüksekliği 2 cm’den fazla olmayan modeller olmalı.”